Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2022 yılı Temmuz ayı 1. Birleşim Toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis Toplantısı’nda idareden gelen 35, komisyonlara havale edilen 2 olmak üzere toplam 37 madde görüşüldü.
“Kriz haline dönüşmüş bir yol sorunu var”
Meclis Toplantısı’nda, ilçe gezileri sırasında kentteki tüm belediyeleri ilgilendiren ortak bir yol sorunu olduğunun altını çizen Başkan Seçer, “Kriz haline dönüşmüş bir yol sorunu var. Burada 2 mesele var. MESKİ, tüm ilçelerimizde içme suyu, kanalizasyon, atık su işlerini yasal olarak yapan bir kurumumuz. Ancak bu çalışmaları yaparken, yollarda bir tahribat yaratıyorsa ve bu yol 15 metreden büyükse veya kırsal mahalleleri ilçeye bağlayan grup yoluysa Büyükşehir yapacak. MESKİ bu kazıyı yapmadan önce, AYKOME’den izin alıyor. Eğer yol ilçe belediyesinin ise, AYKOME ile ilçe belediyesi arasında yolu kimin yapacağına dair yazışma yapılıyor. İlçe belediyesi yapacaksa, MESKİ ilçe belediyesine ödeme yapıyor. Olay bu kadar basit” dedi.
“Verilen taahhütler, kağıt üstünde kaldı”
3 Şubat 2022 tarihinde bu konuyla ilgili bir kurul topladıklarını belirten Başkan Seçer, “Bu kurul toplantısına, bütün ilçe belediyelerini davet ettik. Akdeniz, Aydıncık, Toroslar ve Erdemli Belediyeleri dışında diğer belediyeler, ‘MESKİ’nin kazı alanlarında oluşturduğu tahribatı biz yapacağız’ demiş. Bu protokol imzalanmadan önce Toroslar Belediyesi’ne bağlı Gözne’de altyapı çalışmalarını başlattığımız için, Toroslar Belediyesi çalışmalardan sonra yolu kendisinin yapacağını söyleyerek, bizden parasını peşin istemiş. Paranın yüzde 50’sini hesaplarına yatırmışız. Üzerinden süre geçmiş, biz kendimize ait yolları yapıp bitirmişiz. Sonra Toroslar Belediyesi bize ‘Biz daha önceki fiyatlarla bu yolu yapamayız. Ya bu fiyatları güncelleyin ya da bu yolu siz yapın’ diye yazı yazmış. Biz de bayram öncesi onlara cevap yazdık. ‘O zaman paramızı iade edin. Biz yolu kendimiz yapacağız’ dedik. Çünkü vatandaşlarımız çok mağduriyet yaşıyor. Arkadaşlarımız hazırlığı başlattılar. Bir, iki gün içerisinde bu yolları biz yapacağız” dedi.
“3 yılda yaptığımız yolların yüzde 12’si bize ait değil”
Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanlarında 5 bin kilometreye yakın yol ağı olduğunu hatırlatarak, “Bizim yol ağımız haritada belli. Fakat ilçe belediyesinin sorumluluğunda olan yollarla ilgili olarak sorun yaşanıyor. Vatandaş da bu sorunu Büyükşehir’den biliyor. Aslına bakarsanız biz, sorumluluğumuzda olmayan yollarda da çalışma yapmışız. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar yaptığımız toplam yol çalışmasının %12’si bize ait olmayan yollar. 815 kilometre sathi kaplama yapmışız. Bunun yaklaşık olarak 100 kilometresi bize ait yollar değil. Yine aynı şekilde bugüne kadar kullandığımız 1 milyon 118 bin ton sıcak asfaltın 70 bin tonunu, bize ait olmayan yollarda kullanmışız” diye konuştu.
“Ulaşımda her 100 liranın 76 lirasını biz karşılıyoruz”
Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım ücretlerinin yeniden gözden geçirilmesini talep eden Meclis üyesine de yanıt veren Başkan Seçer, “Akaryakıt fiyatlarında bir yılda yaklaşık dört kat civarında bir fiyat artışı oldu. Toplu taşımada belediye otobüslerinde her 100 lira masrafın 50 lirasını sübvanse edelim, kalan 50 lirayı da otobüs bilet ücreti olarak halktan alalım dedik. Akaryakıttaki son artışlarla birlikte biz şu anda her 100 liranın 76 lirasını sübvanse ediyoruz. Şu anda uyguladığımız sübvansiyon yaklaşık olarak, bir yıllık yol asfalt bütçesinin yarıya yakın miktarına denk geliyor” dedi.
“Akdeniz Meclisi sakıncalı diyor, idare değil diyor”
Meclis’te idareden gelen konular arasında; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Akdeniz İlçesi Hamidiye Mahallesi sınırları içerisinde yapmayı planladığı Çamlıbel Su Sporları Alanı Projesi de gündeme geldi.
Başkan Seçer, Çevre Bakanlığı’nın 29 Mart’ta burada bir düzenleme yapacağını ve bu konuda kendilerinden görüş istediğini söyledi. Seçer, “29 Mart'ta bize iletilen yazı; Mersin Çamlıbel Spor Alanı Su Sporları Merkezi ve Barınak amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı Revizyon ve İlavesi İmar Planı tekliflerinin incelenerek, belediye kurum görüşünün konuya ilişkin alınacak Meclis kararıyla birlikte bakanlığa bildirilmesi idi. Böyle bir yazı geldi. Meclis kararı niye bugüne kaldı? Biz yasal haklarımıza dayanarak, 29 Nisan 2022 tarihinde ek süre talebinde bulunduk. Sonra yine 27 Mayıs’ta ikinci ek süre talebinde bulunduk. Yani bu süre zarfında bu konuları değerlendirip, daha sonra Temmuz Meclisi’ne getirelim dedik. 30 Haziran 2022’de, bu süreç devam ederken, bizim görüşümüz beklenmeden ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararı alınmış. Tabi bu bizim bilgimizde olan bir şey değil. Daha önce Akdeniz Belediyesi’ne ve Liman Başkanlığı’na Valilik kanalıyla, Çevre Bakanlığı kanalıyla, İl Müdürlüğü kanalıyla ÇED gerekliliği ile ilgili görüş sorulmuş. Belediye Meclisi olumsuz kararı almış, ama Akdeniz Belediyesi Bakanlığa yazdığı yazıda 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nu referans göstererek, kıyılar; ‘devletin hüküm ve tasarrufu altındadır’ demiş. ‘Dolayısıyla bu iş sizin işinizdir. Bu konuyla ilgili bizim yetki ve sorumluluğumuzda olan kısımlara ilişkin, bizim belediyemiz bir sakınca görmüyor’ diyor. Yani Meclis ‘sakıncası var’ diyor; idare ‘hayır bu sakıncalı değil’ diyor. Bunun da bilinmesi lazım” dedi.
“Yasa gereği oraya bir çivi dahi çakamıyoruz”
Kendilerinin sunacağı görüş beklenmeksizin konunun resen onaylandığını, bakanlık tarafından plan değişikliğinin bayram tatili öncesi Çevre Bakanlığı İl Müdürlüğü’nün internet sitesinde duyuruda yayınlanarak askıya alındığını belirten Başkan Seçer, “Ben bir yatırıma karşı değilim. Örneğin, Atatürk Parkıyla ilgili hep defaatle burada bir şey söylüyorum. Kültür Park’la ilgili de aynı durum söz konusu. Biz bu iki parkta, tahsisleri bize verilmediği için bir işlem yapamıyoruz. Atatürk Parkı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uhdesinde olduğu halde; oranın her şeyiyle biz ilgileniyoruz. Ancak, orada deniz dalgalarının yarattığı tahribatı gören vatandaş, bu görüntüden haklı olarak şikayet ediyor. Ondan sonra insanların aklına şu geliyor; Mersin Büyükşehir Belediyesi kendi yetki ve sorumluluk alanındaki bu bölgelerde bu rezaleti görüyor; kılını kıpırdatmıyor, hiç dokunmuyor. Fakat durum öyle değil. Bu yerlerin tahsisi, talep etmemize rağmen aylardır yenilenmediği ve bize verilmediği için, biz oranın tahribatlardan kaynaklı onarımına ya da bizim yeni projeksiyon olarak parkta yeşil alanı artırıcı çalışmalarımıza başlayamadık. Çünkü yasa gereği oraya bir çivi dahi çakamıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mersin bu deneyimi yaşamış, ikinci bir deneyim yaşamasın”
Meclis’in yatırımdan yana olduğunu ama bir marina gerçeğinin de gözler önünde durduğunu anımsatan Başkan Seçer, “Kent adına soruyorum. Yenişehir’deki Marina’nın da yapım amacı ilk başta farklıydı. Fakat şu anda orası Marina mı, yoksa AVM mi? Bence, Marina kisvesi altında AVM. Böyle bir Marina mı olur? Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan her insan, bu ülkenin iyiliğini düşünüyor anlamına gelmez. Mersin bu deneyimi yaşamış, ikinci bir deneyim yaşamasın. Su Sporları Merkezi olsun. Olmasın değil. Çamlıbel’le beraber, Cumhuriyet alanını da katarak bir çalışma yapılsın. Çamlıbel esnafına sıkıntı yaratabilecek konaklama, yeme-içme alanları gibi yapılaşmanın önünü açabilecek işlerin olmayacağı, sadece ‘Su Sporları Merkezi’nin yer alacağı, teknelerin yakıt ve su ikmali yapabileceği, sintinelerini boşaltacağı, daha sade ve insanların kafalarını karıştırmayacak uygulamaların yapılacağı bir not olarak düşülse, bu projeyi ben de desteklerim” dedi.
“Çamlıbel’i hak ettiği değere kavuşturmak için bizim projemiz zaten hazır”
Çamlıbel’i ayağa kaldırmak, kalkındırmak, güzelleştirmek ve hak ettiği değere kavuşturmak için birçok çalışma yaptıklarını, proje hazırladıklarını hatırlatan Başkan Seçer, “Biz orası için kentsel tasarım projesi ile ilgili yarışma açtık ve yarışma sonuçlandı. Şimdi orada bir plan ve proje çerçevesinde, Marinavista ile beraber Çamlıbel'in kentsel tasarımı da yapılıyor. Diğer tarafta Cumhuriyet alanı var. Ben bunu daha önce de dile getirdim. Orası çok büyük bir meydan haline getirilebilir. Atatürk Parkı ile birleşebilir. Çok büyük bir alan olabilir” diye konuştu.
Meclis’in yatırımdan yana olduğunu anımsatan Başkan Seçer, “Bu yapacağınız proje ile 18.000 metrekare brüt alana yeme, içme, alışveriş, konaklama tesisleri yapıyorsunuz. Siz Çamlıbel’i kurtarmıyorsunuz ki, Çamlıbel'in denize bağlantısını koparıyorsunuz” dedi.
“Nedir bu Atatürk Parkı’nın çektiği ?”
Marina’nın Adnan Menderes ve Kültür Park önüne bir set oluşturduğunu söyleyen Başkan Seçer, “Proje yapılsın elbette, ama bu yanlış bir proje. Bir taraftan da liman giriyor buraya. Nedir bu Atatürk Parkı’nın çektiği? Ben baktım, dolgu alanlarını katmadan 53.000 metrekare. Burada kapalı alan, yapılaşma olacak. Yer var; yalnız 0,20 emsal var. 13.800 metrekare kapalı alan çıkıyor bu projede. Nereden biliyor musunuz? Almış orayı, 16 dönümü bu tarafa bağışlamış, Atatürk Parkı'nı bağışlamış, ona göre de emsal çıkartmış. Demiş ki oysa 10.600 metrekare şu anda 0,20 emsal orası, 53 dönüm. Bunu niye anlatıyorum? Bunu daha önce söyledik, burada kıyamet koptu. Bakın seçim geliyor. Şimdi buradan bir duyuruda bulunmak istiyorum. Bunlar döner. Bu işte hangi iş adamı var bilemem. Kimsenin vebalini, günahını almam. Ama çok net görülüyor. 6 ayda su sporları projesi biter mi ya? İhalesini bitiremezsin sen bunun 6 ayda. Bu böyle olmaz"
“Meclis olumsuz karar veriyor, idare olumlu yazıyor. Nereden bakarsan bak tutarsızlık”
Proje hakkında bilgileri paylaşmaya devam eden Başkan Seçer, “Şimdi park alanını alıyor mu, 16.000 metrekareyi? Alıyor mu imar planını? İmar tekniğini bilenler bilir. Başka bir taraftan park alanı göstermeyecek mi bu? Nereden gösterecek biliyor musun? Denizin üstünü gösteriyor, sonra dolduracak orayı. Burada yapılmak istenen bu. Bir proje plan olsun olmasın, tartışılmasından ziyade bir yanlışlık var. Bakın ÇED raporu isteniyor. Şimdi biz deneyelim mi? Bir hafta biz oraları temizlemeyelim isterseniz, oranın halini görün. Biz o temizliği; gayri resmi olarak, vatandaş mağdur olmasın diye yapıyoruz. Buna rağmen Büyükşehir Belediyesi'nden ÇED ile ilgili bir görüş istenmiyor, balıkçı barınağı sınırları içerisinde diye ilçe belediyesinden görüş isteniyor. Bakın; bu işe Mersin halkı karşı çıkar. Sen halk karar verir diyorsun, Meclis iradesini dinlemiyorsun. Halk karar vermiş, Akdeniz Meclisi’ni belirlemiş, Meclis’in verdiği karara, iradeye saygısızlık etmişsin. Nereden bakarsan bak tutarsızlık. Buna biz de karşı çıkarız. Süresi içerisinde biz buna itiraz eder, yargıya taşırız. Bu işte yanlış yapan bürokratların da başı ağrır. Yapılmasın demiyorum, ama bir plan yapılır. Orada ne olacak, hangi imalatlar yapacaksınız, bu vaziyet planına işlenir” dedi.
“Kurumlar devletin resmi kurumudur”
Osmangazi Köprüsü, Mersin Şehir Hastanesi gibi işletmelerin halkın olmadığını ifade eden Başkan Seçer, şöyle devam etti:
“Bu işletmeler yap-işlet-devret esasına dayanıyor. Yani halkın değil. Akdeniz Belediyesi ne yapıyor? Kaç kuruş harcıyor ki bu işletmeler için? Yapmayın bunu, halkı yanıltmayın. Mersin Şehir Hastanesi halkın mı? Şimdi bakın, bir seneye kalmaz seçim var, iktidar değişti, Akdeniz Belediyesi hiçbir yerinde olamaz bu işletmelerin. Kimse sokmaz onu oraya. Nereden çıkıyor, yasada bir hakkı yok, söz bile söyletmezler. Ama öyle bir duruma gelmişiz ki bütün kurumlar iç içe girmiş, sizin buna bir hakkınız yok. Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü, bunlar devletin kurumları. Fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bizim belediyenin talepleri konusunda inanılmaz ağır. Ama, Maşallah PTT konusunda son sürat.”
“Bir türlü tahsis verilmiyor”
Uzun zamandır Mersin İdman Yurdu Meydanı’yla Hilton arasındaki kısmın tahsisin verilmediğini de sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “Buradan halkımızın dinlemesini istiyorum; tahsis verilmedi orası öyle duruyor. İnsan utanır, sıkılır. Gidin oraya bakın. Ben gidiyorum geziyorum. Oraya el yordamıyla bir şey de yapamıyorsun. Çevre İl Müdürlüğü’ne yazmışız: ‘Şuraya bir girelim, bir kafe kuralım’ dedik, orası şehrin göbeği. Buradan vatandaşlarıma sesleniyorum; beni suçluyorsunuz bu konuda, ama orası bize ait değil. 3 yıldır Anamur'da, Bozyazı'da hal yapacağız tahsis bekliyoruz, tık yok. Rauf Denktaş Parkı'nı yapacağız; tık yok. Daha hangi birini sayayım. Tarsus'a bir statü değişikliği istedik, Kültür Sanat Merkezi yapacağız diye tık yok. Ama maşallah; işin içine rant, yap-işlet- devret, satış, para girdi mi fişek gibiler” dedi.
21 Kasım 2024 09:45