Mersin Büyükşehir Belediyesi ve 6 Şubat Yaşam Derneği tarafından, 6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümünde anma etkinliği düzenlendi. ‘Sessizce Yürüyor, Acılara Ses Oluyoruz!’ sloganıyla gerçekleştirilen program kapsamında, hayatını kaybedenler için ‘Sessiz Yürüyüş’ ve ‘Anma Töreni’ yapıldı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer de yürüyüşe katılarak depremde hayatını kaybedenleri andılar.
Anma programı kapsamında düzenlenen yürüyüşe, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Semra Dinçer, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Talat Dinçer ve Hasan Ufuk Çakır, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, siyasi partilerin temsilcileri, STK, oda ve derneklerin temsilcileri, Mersin’de yaşayan depremzedeler ile çok sayıda Mersinli katılım sağladı.
Anma programında duygu dolu anlar yaşandı
Adnan Menderes Bulvarı’nda başlayan sessiz yürüyüşte, vatandaşlar ellerinde karanfiller, meşaleler ve yakalarında kokartlarla yürüdü. Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri de yürüyüşe, arama-kurtarma köpekleriyle eşlik etti. Yürüyüşe katılan vatandaşlar ellerinde meşaleler taşırken, bir kısım da cep telefonlarının ışıklarını yakarak yürüyüşe dâhil oldu. Sahil şeridindeki ışıklandırmalar da yürüyüş süresince kapalı tutuldu.
Katılımcılar; kortej Amfi Tiyatro’daki anma alanına ulaştığında, daha önce murt dalları, defne yaprakları ve mumlarla dizayn edilmiş anma platformuna yürüyüş boyunca ellerinde tuttukları karanfilleri bıraktılar. Ardından 6 Şubat depremleri ile ilgili bir video gösterimi yapıldı.
Başkan Seçer: “Deprem felaketi mevcut iktidar ve yerel yönetimlere bu acılardan büyük ders çıkarmaları gerektiğini öğretti”
Konuşmasına 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden on binlerce yurttaşı anarak başlayan Başkan Seçer, yaşanılan afetin kendisine, Türk milletinin felaket günlerinde, olağanüstü şartlar ve koşullarda nasıl bir araya geldiğini, toplumun bu insani duygularının ne kadar yüksek olduğunun yanı sıra 21. yüzyılda devlet geleneği 700 yılın üzerinde bir deneyime sahip olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin böyle bir afetin felakete dönüşmesine nasıl seyirci kaldığını ve bu süreci iyi yönetemediğini öğrettiğini söyledi. Seçer, sözlerinin siyasi bir mülahaza ile mevcut iktidarı eleştirmesinin ötesinde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu felaket, geleceğe dair bugünleri unutturmama ve bu eksikliğimizi giderme adına; başta bugünkü ve yarınki iktidar ile yerel yönetimlerin, bu felaketten ve acılardan büyük ders çıkarmaları gerektiğini öğretti” dedi.
“Mersinliler ilk andan itibaren depremzedelere kucak açtı”
Depremden etkilenen şehirlere en yakın ilin Mersin olduğunu aktaran Seçer, ilk günden itibaren depremzede yurttaşların Mersin halkı tarafından kucaklandığını söyledi. Seçer, “Burada o dönemde görev yapan tüm belediye başkanlarımız, yerel yöneticilerimiz onlara kucak açtı. Devletimize bağlı tüm kurumların yöneticileri herkes ama herkes bir arada, ‘Bu olağanüstü süreci Mersin’de nasıl yönetiriz’ diye düşündü. Biz de üzerimize düşen görevi yaptık. Bu açıdan hem insanen hem vicdanen son derece rahat bir belediye başkanıyım. Olayın olduğu ilk andan itibaren zaten ilgili birimlerimiz bölgeye ulaşmıştı ama buraya gelen kardeşlerimizi de açta, açıkta bırakmamak için tüm hemşehrilerimizle beraber onların yanında durduk” ifadelerini kullandı.
“Depremzedeler bizim için artık misafir değil, ailemizin bir bireyi”
Bir yönetici olarak bu tür felaketlerin yaşanmaması için sadece umut etmekle kalmayıp depreme karşı daha da bilinçli bir şekilde görev yaptığını belirten Seçer, “Şu anda şehrimizde bizimle beraber 60 binden fazla depremzede aile yaşıyor ama hala kayıtları kendi bölgelerinde. Biz onları başımızın üzerine koyduk, onları ailemiz gördük. Onlar bizim hemşehrimiz. Onlar bizim için artık misafir değil, birer Mersinli, bizim ailemizin bir bireyi olarak görüyoruz ve mutluyuz. Burada belediye başkanınız olarak sokağa çıktığımda, deprem sonrası buraya gelen vatandaşımın memnuniyetini görünce, şehrime ve hemşehrilerime dair söylediği övücü sözleri duydukça, şehrimle bir kez değil, milyon kez onur ve gurur duyuyorum” sözlerine yer verdi.
“Mersin afet bölgesidir, afet sadece deprem değildir”
Mersin’in de afet riski taşıyan bir bölge olduğunu vurgulayarak, gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirten Seçer, sadece depremin değil, Mersin’in coğrafi konumu ve yapısı gereği; tsunami, orman yangını, sanayi kaynaklı patlamalar ve sel gibi afetlerin de büyük risk taşıdığını ifade ederek, “Mersin bir afet bölgesi. Afet, sadece karada oluşacak deprem değildir, biz sahil şehriyiz. Burada Akdeniz’de oluşacak bir deprem neticesinde meydana gelecek tsunami de bir afettir. Deprem bölgesi değiliz gibi görünüyor ama Mersin’in yapı stoku hepimizi derinden endişelendiriyor” ifadelerine yer verdi.
Yaşanılan felaketin ardından hızla harekete geçerek afete karşı dirençli kent olabilmek adına Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı kurduklarını vurgulayan Seçer, “6 Şubat sonrası Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’nı kurduk ve hemen çalışmalarına başladı. Nerede, nasıl yapılarımız var, bizim zemin emniyetimiz ve yapı stokumuz nasıl? Bu konuda çalışmalar başlattık. Sadece bununla yetinmeyerek bilinçlendirme eğitimleri yaptık” diye konuştu.
Seçer, afet bilincinin artırılması için eğitim çalışmalarına da önem verdiklerini belirterek, özellikle çocuklara yönelik deprem eğitimi ve simülasyonlarının Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nde gerçekleştirildiğini dile getirdi. Seçer, “Okul çağındaki çocuklarımızdan başlamak üzere onlara deprem karşısında nasıl hareket edeceklerini, nasıl davranacaklarını anlatan eğitimler vermeye başladık. Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’mizde çocuklarımız depremi, depremde nasıl davranacaklarını öğrensinler diye deprem konulu simülasyon birimleri oluşturduk” dedi.
“Afet riski taşıyan yapılarımızın dönüştürülmesine katkı sunacağız”
Seçer, afet riski taşıyan konutların dönüşümünü hızlandırmak amacıyla imar değişiklikleri üzerinde çalıştıklarını açıklayarak, “Birçok konutumuzun yerinde dönüşümünü gerçekleştirmek üzere Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimleri çalışmalarını deprem felaketinden itibaren artırarak devam ettirdi. Özellikle afet riski taşıyan konutlarımızın yenilenmesi için vatandaşlarımıza bazı katkılar sağlayabilecek imar değişikliği ile ilgili çalışmalarımızı da sürdüreceğiz ve afet riski taşıyan yapılarımızın dönüştürülmesine katkı sunacağız” diye konuştu.
“Bizim görevimiz afetlerin felakete dönüşmesini önlemektir”
Yöneticilerin tedbirli olması halinde can ve mal kayıplarının en aza indirgeneceğinin altını çizen ve yapılarda ranttan önce insan sağlığının düşünülmesi gerektiğini söyleyen Seçer, “Biz tedbirimizi alalım, yasalara uygun binalar yapalım. Vatandaşımız deprem olduğu anda işyerinde, evinde ya da başka bir mekânda nasıl davranacağını bilirse eminim ki can ve mal kayıpları en az düzeye inecektir Biz bunları ülke olarak başaramazsak, hala eski düzen yasalarla şehirleşmeye devam edersek, aklımız fikrimiz rantta, karda, parada olursa, insan hayatını hiçe sayarsak, insanımıza karşı saygısız yöneticiler olursak bu acıları daha çok yaşarız” dedi. Afetlerin doğanın kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu ancak önlem alınmadığında felakete dönüştüğünü belirterek konuşmasını sürdüren Seçer, “Dünya var olduğu ve doğa olayları gerçekleştiği sürece mutlaka afetler olacaktır. Bizim görevimiz bu afetlerin felakete dönüşmesini önlemektir” ifadelerine yer verdi.
“İktidar depremzede vatandaşların bir an önce normale dönebilmesi için önlem almalı”
Seçer, deprem bölgesindeki vatandaşların eski hayatlarına hızla kavuşabilmesi için iktidara çağrı da bulundu. Yerel yönetimin ve merkezi iktidarın üzerine düşeni yapmasının ülkeyi daha saygın bir hale getireceğine inandığını vurgulayan Seçer, “Deprem bölgesinde yaşayan; yerinden, yuvasından olan yurttaşlarımız ve ocağı sönen yurttaşlarımızın tekrar kendi memleketlerinde hayata tutunmalarını sağlayacak önlemlerin iktidar tarafından bir an önce alınmasının gerektiğini buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Hem yerel yönetimler hem merkezi hükümet üzerine düşeni yaparsa ülkemiz yaşanabilir ve dünyada saygın bir ülke olur” diye konuştu. Sözlerine, bilimin ışığında bir yönetim anlayışla çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyerek devam eden Seçer, “Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan giden, ilimi, fenni bizim önderimiz olarak kabul eden, bilimin ışığında çalışmanın, ülkeleri yönetmenin, şehirleri yönetmenin en doğru yöntem olduğuna inanan yöneticiler olarak, bu anlayışla çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Konuşmasının sonunda 6 Şubat depreminin acısını bir kez daha paylaştığını belirten Seçer, hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.
Şanlıalp: “Sahada bizimle omuz omuza olan Başkanımız Vahap Seçer’e minnettarım”
6 Şubat Yaşam Derneği Başkanı Dr. Çiğdem Şanlıalp, konuşmasına 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden on binlerce insanı anarak başlarken, 6 Şubat’ta yaşananları unutmak ve unutturmak istemediklerini ifade etti. Şanlıalp, o günlerde yaşanan birlik duygusunun çok önemli olduğuna değinerek, “İnanılmaz günler yaşadık ve biz o gün öteki olmayı unuttuk. Biz, o gün ‘bir olmayı’ ve ‘biz olmayı’ hatırladık. Ben bütün Mersin halkına ve bizimle makam, mevki tanımadan sahada el ele veren, omuz omuza olan Sayın Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e ve tüm belediye başkanlarımıza sonsuz minnettarım. Ben Mersin’de yaşamaktan gurur duyuyorum. Biz unutmayacağız, unutturmayacağız. Çünkü inanıyoruz ki sevgi iyileştirir, yaşam birleştirir” diye konuştu.
Programın sonunda, depremzede olarak Mersin’e gelen ve 2 yıldır Mersin’de yaşayan 9 yaşındaki Asya Yamanel, Seçer’e karanfil verdi. Duygu dolu anların yaşandığı anma programı, dayanışma ve birlik mesajlarıyla sona erdi
Depremde hayatını kaybedenler için dualar okundu
Öte yandan Mersin Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı tarafından Mersin Akbelen Mezarlığı’nda ve Tarsus Şehir Mezarlığı’nda 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okutuldu.
Haberin görüntüsünü indirmek için tıklayınız.
Bugün 09:25
Dün 11:35
05 Şubat 2025 09:17