A- A+

Antik Çağ’dan Günümüze Yaşayan Bir Hazine: ‘Tarihi Kilikya Yolu’

Dün 19:21

Mersin Büyükşehir Belediyesi, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkmayı sürdürüyor. Antik Kilikya coğrafyasını kapsayan ve Tarsus’tan Yeşilovacık’a kadar uzanan yaklaşık 550 kilometrelik ‘Tarihi Kilikya Yolu Projesi’ tamamlandı. Projenin lansmanı, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katılımıyla gerçekleştirildi ve 550 kilometrelik Tarihi Kilikya Yolu, Lansman ile birlikte yürüyüşe açılmış oldu.

Bu güzergâhta yürüyenler, antik yerleşimlerin atmosferinde geçmişi hissedecek, taş döşeli kervan yollarında tarihe doğru bir yolculuğa çıkacak ve Yörüklerin kadim göç yollarında ilerleyecek. Ziyaretçiler bu sayede, binlerce yılın birikimini taşıyan bu topraklarda geçmiş ile bugün arasında bir köprü kurmuş olacak. Proje sayesinde Mersin’in binlerce yıllık kültürel mirası da ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılmış olacak. Tarihi Kilikya Yolu, Mersin’in kültürel kimliğinin sembollerinden biri haline gelecek ve gelecek nesillere gururla aktarılacak bir değer olacak.

Proje; Mersin Büyükşehir’in kültür ve turizm alanındaki taşıyıcı sütunlarından bir tanesi oldu

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından koordine edilen Tarihi Kilikya Yolu Projesi; Mersin Valiliği, Kilikya Yolu Koruma ve Yaşatma Derneği ile Mersin Zirve Dağcılık İhtisas Spor Kulübü’nün destekleriyle hayata geçirildi.

38 etaptan oluşan bu yürüyüş rotasına uluslararası standartlarda yönlendirme ve bilgilendirme tabelaları yerleştirildi. Güzergâh; ‘İpek Yolu’, ‘Toroslar’, ‘Olba’ ve ‘Afrodit’ etapları olarak 4 bölümde şekillendi. Mersin’in sürdürülebilir kalkınma vizyonunun bir parçası olan bu proje, Mersin Büyükşehir’in kültür ve turizm alanındaki taşıyıcı sütunlarından bir tanesi oldu. Çok boyutlu bir tanıtım ve turizm hamlesi olan proje; kültürel, tarihi, doğal ve sosyolojik katmanlarıyla Mersin’in tanıtımına ve yerel kalkınmasına hizmet edecek. Proje, sadece Mersin için değil, Türkiye turizmi için de kıymetli bir uluslararası altyapı yatırımı teşkil ediyor.

Tarihin izleri bu proje ile geleceğe taşınıyor

Antik dönemde Alanya’dan İskenderun’a kadar uzanan bölgenin adı olan Kilikya, bugün hayata geçirilen proje sayesinde tarihin izlerini geleceğe taşıyacak. Kültür, tarih, doğa ve turizmi iç içe geçiren kapsamlı bir destinasyon geliştirme modeli olan proje ile Mersin’in sosyal, kültürel ve doğal mirasını doğa ve spor turizmi aracılığıyla tanıtmak, Doğu Akdeniz’in zengin tarihini, doğasını ve kültürel çeşitliliğini görünür kılmak, hem yerel halkın hem de yurtiçinden ve yurtdışından gelen misafirlerin bu değerlerden faydalanmasını sağlamak amaçlanıyor.

Başkan Seçer: “Böyle bir kentte yönetici olmaktan onur duyuyorum”

Yoğun katılımla, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Meclis Salonu’nda, ‘Tarihe, Doğaya, Kültüre Yürüyelim Arkadaşlar’ sloganıyla düzenlenen Açılış Lansmanı Tarihi Kilikya Yolu Tanıtım Filmi’nin gösterimi ile başladı. Lansmanda konuşan Başkan Seçer; Mersin’in kadim tarihi, doğal güzellikleri ve kozmopolit yapısıyla çok zengin bir kent olduğunu ifade ederek, Mersin’in tanıtımının önemli olduğuna vurgu yaptı. Mersin’in enerjisinin yüksek bir kent olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, “Böyle bir kentte doğmuş olmaktan, yaşıyor olmaktan ve yönetici olmaktan gerçekten çok mutlu oluyorum ve çok onur duyuyorum. İyi ki böyle bir halkın belediye başkanı oldum” dedi.

“Mersin, 2019’dan sonra katılımcı demokrasiyi öğrendi”

Mersin’in; Selçuklu’dan Bizans’a; Asurlular’dan Hititlilere kadar önemli tarihi ve kültürel mirasa sahip bir kent olduğunu yineleyen Seçer, Tarihi Kilikya Yolu projesinin 5 yıl önce başladığını söyleyerek, “Bu bir ekip çalışması. ‘Ben bilirim, ben en iyisini bilirim, benim dediğim doğrudur’ anlayışı ile yapılmadı. 2019’dan sonra Mersin’in en büyük kazanımı; katılımcı demokrasiyi öğrenmesi oldu. Üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına, sade vatandaştan en üst kademedeki yöneticiye kadar herkes bu kentin yönetimine dahil oldu. Dışarıdan gelenlerin ‘bu kentin enerjisi gerçekten çok yüksek’ demesine neden olan en temel unsurlardan biri de bu” diye belirtti. Seçer, Mersin’de yaşayan herkesin kökleri farklı bir kentten olsa da ‘Mersinliyim’ demesi ve aidiyet geliştirmesi gerektiğini söyledi.

“Tarihi Kilikya Yolu Projesi ile Mersin’in; tarihini, kültürünü ve doğasını vitrine getiriyoruz”

Seçer, Mersin’in en büyük problemlerinden bir tanesinin ‘tanınması’ olduğunu sözlerine ekleyerek, “Tarihi Kilikya Yolu, şehrin tanıtımına en önemli destek verecek çalışmalardan bir tanesi. Tarihi Kilikya Yolu projesiyle; 10 binlerce yıl önce bu coğrafyada yaşayan kültürleri, tarihi ve aynı zamanda hala bütün saldırılara rağmen kendini koruyan doğayı tanıtma imkanı sunuyor, bunu vitrine getiriyoruz. Siz bunları başarabilirseniz Mersin’i tanıtabilir ve marka kent yapabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

“Bu sadece bir ‘yol’ hikayesi değil, dünya barışına katkı demektir”

Marka kent olmanın; spordan, kültürden, sanattan, ekonomiden ve tanıtımdan geçtiğine değinen Seçer, Tarihi Kilikya Yolu projesinin sadece bir yoldan ibaret olmadığını belirtip, Mersin’in marka kent olması için birçok alanda kazanımı olan bir proje olduğuna dikkat çekti. Seçer, “Bu proje sadece bir yol hikayesi değil. Dünyanın neresinde olursa olsun Kilikya Yolu’nu duyan, gelip görmek ve yürümek isteyen bir kişi buraya ayağını bastığı zaman her şeye katkı sunuyor. Mersin’i tanıyor, para harcıyor; ekonomisine ve sosyal barışına katkı sunuyor. Farklı tabiattaki ve milliyetteki insanların ülkemizi ziyareti, burayı tanıması, burayı takdir etmesi, bu topraklarda yaşayan herkesle tanışması; tüm bu bilinç dünya barışına katkı demektir” dedi.

“Mersin Büyükşehir, güçlü finans tablosu olan ve kaynağını en akılcı kullanan belediyedir”

Mersin’i tanıtma noktasında yaptıkları bazı çalışmalara değinen Seçer, kent merkezinde önemli tarihi binaları restore ettiklerini söyledi. Seçer, “Göreve gelir gelmez başladık ama maalesef bürokraside işler hızlı yürümüyor. Tarihi alanlar olduğu zaman bir çivi çakmak için 2 sene beklediğiniz oluyor” diye belirtti ve ‘Mersin Tarihi Kent Merkezi Koruma Ve Canlandırma Projesi’ kapsamında Gülnar Oteli, Karamancılar Konağı, Taş Bina, Kasaplar Çarşısı, Taşhan, Antikhan ve yıkımları tamamlanan Kırmızı Lacivert ile Özel İdare İşhanı’nın yerlerine yapılacak olan Kent Meydanı Projesi çalışmaları anlattı. Seçer, tüm bu iş ve işlemlerin kaynak ve zaman aldığını belirterek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi muktedir bir belediyedir, güçlü bir finans tablosu vardır, Türkiye’nin en iyi geliri olan belediyelerden bir tanesidir ve bu kaynağı en akılcı şekilde kullanan belediyelerin başında geliyor” ifadelerini kullandı.

Arkeolojik çalışmalarında sürdüğünü ve bu çalışmaların değerli olduğunu söyleyen Seçer, “Bizim kurumumuzun sorumluluğunda olmamasına rağmen, makul olan bir çok çalışmaya katkı sağlıyoruz” dedi. Seçer, Uzuncaburç - Arkeoköy Çevre Düzenleme Ve Meydan Projesi’nin de sürdüğünü sözlerine ekleyerek, Mersin’in turizm potansiyelini artırmaya yönelik çalışmaları anlattı. Kentin kültürel ve doğal mirasını öne çıkarmayı hedefleyen projelere verdikleri önemi vurgulayan Seçer, üniversitelerle yapılan ortak arkeoloji çalışmalarının bu çabanın bir parçası olduğunu belirtti. Teknolojiyi ve dijital mecraları etkin kullandıklarını ifade eden Seçer, farklı dillerde hazırlanmış illüstratif bir ‘Mersin Turizm Haritası’ oluşturduklarını, bu materyalin hem görsel hem anlatı yoluyla kenti tanıttığını ve belediyenin dijital platformlarından da erişilebilir olduğunu söyledi.

“Avrupa’dan turlara gelen bisikletçilerin rotasında neden Mersin olmasın?”

Konuşmasında, Mersin’i EuroVelo Avrupa Bisiklet Ağı’nın rotalarına entegre etme hedeflerine de değinen Seçer,  Kilikya Yolu gibi projelerin, bu sürece katkı sağlayacak nitelikte olduğunu belirtti. Seçer, “Avrupa’dan turlara gelen bisikletçilerin rotasında neden Mersin olmasın? EuroVelo Avrupa Bisiklet Ağı’na üye olduk sayılır son 2.5 yıldır uğraşıyoruz. Önümüzdeki günlerde de bunun tanıtımını yaparız, müjdesini veririz”  ifadelerine yer verdi.

“Mersin’i özenilen noktaya getireceğiz”

Seçer, ‘Uluslararası Tarsus Festivali’, ‘Kleopatra Bisiklet Festivali’, ‘Tour of Mersin Uluslararası Bisiklet Turu’, ‘Mersin Uluslararası Edebiyat Festivali’ gibi festivallerin önemine dikkat çekerek, “Mersin’e insanların gelmesine araç olacak, gerekçe olacak ne varsa Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak sizlerle beraber yapıyoruz. Bizim dönemimizde adı konmuş olan çalışmalar, etkinlikler, festivaller ve yarışmaların tamamını MEDEKA (Mersin’e Değer Katanlar Kurulu) ile beraber yaptık. Şu an burada onlarca üyesi vardır, çok güzel fikirler çıkıyor” sözleriyle projelere katkı sunan herkese teşekkürlerini iletti. Mersinlilerle el ele vererek Mersin’de çok daha güzel projelerin hayata geçirileceğini belirten Seçer, “Mersin halkı olarak, Mersin’e çok ama çok daha güzel değerler katacağız ve Mersin’i özenilen noktaya getireceğiz” dedi.

“Mersin’den tüm Türkiye’ye barış güvercinleri uçuracağız”

Birlik, beraberlik ve toplumsal dayanışmanın toplum refahı açısından önemli olduğunun altını çizen Seçer, Mersin’in, farklı kimliklerin bir arada kardeşçe yaşadığı bir Türkiye modeli olduğunu belirterek, “Birliğin, beraberliğin, kardeşlik duygusunun, sevginin ve saygının olmadığı hiçbir aile mutlu ve huzurlu olamaz. Mersin büyük bir aile ise önce birliği ve beraberliği sağlayacağız. Bizim tek bir kimliğimiz var o da; Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimliğini taşıyoruz. Bu vurguyu da yapmak istiyorum; Mersin’den tüm Türkiye’ye barış güvercinleri uçuracağız. Hep uçurduk, uçurmaya da devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.

“Mersin’deki birlik ve beraberlik havasının tüm Türkiye’de olacağına inanıyorum”

Seçer, Mersin’deki birlik ve beraberlik havasının Türkiye’de de hakim olacağına inandığını söyleyerek, “Türkiye’nin izdüşümü dediğimiz Mersin’de insanlar huzur içerisinde yaşıyorsa, ayrımcılık yok ise ve kardeşçe duygular hakim olmuşsa neden Türkiye’de olmasın? Elbette olacak. O günlerde yakındır. Ben buna inanıyorum” diye konuştu.

Kilikya Yolu Projesi’ne katkı sağlayan Mersin Valiliği başta olmak üzere tüm kurumlara, akademisyenlere, gönüllülere ve belediye çalışanlarına teşekkür eden Seçer, Mersin’i turizmde marka kent yapma hedefiyle çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti.

Prof. Dr. Durukan: “Kentin tüm zenginlikleri bu projeyle vitrine taşınacak”

Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden ve Kilikya Yolu Koruma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Durukan, yaptığı sunumda Kilikya Yolu Projesi’nin özelliklerini detaylıca aktardı. Prof. Dr. Durukan Kilikya Yolu Projesi’nin bilim, sanat, kültür, turizm ve sporun iç içe geçtiği kompleks bir proje olduğunu ifade ederek, “Amacımız olabildiğince çok insanın Kilikya Yolu’nda yürümesini sağlamak. Kilikya Yolu Projesi, kültürel mirasın, doğal zenginliklerin ve hatta yerel lezzetlerin tanıtılmasına katkı sağlayacak bir katalizördür” dedi.

Prof. Dr. Durukan, proje ile kentin yöresel zenginliklerinin ziyaretçiler sayesinde reklamının yapılacağını vurgulayarak, “Kentin tüm zenginlikleri bu projeyle vitrine taşınacak, bütün kültürel ve doğal mirastan yararlanılarak hepsinin tanıtımı yapılacak. Kilikya Yolu Projesi, Mersin’in evrensel değerlerini uluslararası platformda tanıtabilecek önemli bir misyon üstlenmiş durumdadır. Bu yönüyle sadece Mersin için değil, Türkiye turizmi için de büyük fırsatlar barındırmaktadır” diye konuştu. Durukan, projede emeği geçenlere ve Mersin Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına teşekkürlerini iletirken, Başkan Seçer’e de “Vizyoner liderlik örneği gösterip desteğinizi esirgemediniz. 5 yıl önce bizi dinlediniz, ‘yola çıkın’ dediniz ve biz şimdi bu noktadayız. Ülkemize, memleketimize büyük bir hizmet oldu” sözleriyle teşekkür etti.

Demir: “Bugün burada sıradan bir yürüyüş yolu açılışı yapmıyoruz”

Mersin Zirve Dağcılık Spor Kulübü ve Kilikya Yolu Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ali Rıza Demir ise 5 yıllık gönüllü ve özverili bir çalışmanın sonucunda kente kazandırılan projenin önemine dikkat çekti. Demir, “Bugün burada; tarihi ve kültürel yolların, ticaret yollarının, güzellik ve aşk yollarının harmanlanarak bir araya getirildiği; farklı kültürlerin taşınmasına vesile olan İpek Yolu’nun, uzun göç yollarının; bembeyaz kumu, turkuaz rengi denizi ile adeta mercan koylarını andıran Afrodisias Yolları’nın bir araya getirildiği tarihi bir projenin açılışını yapıyoruz” dedi. Demir, özellikle Seçer’in vizyoner desteğiyle yürütülen bu çalışmanın, Mersin’in tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerini hem yurt içinde hem de uluslararası alanda görünür kılacağını vurgulayarak,  projeye katkı sunan tüm kurumlara, gönüllülere ve katılımcılara teşekkür etti. Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimi oldu.  Lansman, kokteyl ve müzik dinletisi ile devam etti.

Güzergah ve etaplar hakkında…

550 kilometrelik Tarihi Kilikya Yolu Tarsus’tan başlıyor. 55 köyden geçen güzergâh coğrafi özelliklere göre 4 ana etaba ayrıldı. Bu 4 etap; ‘İpek Yolu Etabı–Tarsus-Gülek arası’, ‘Toroslar Etabı–Gülek-Gökler Deresi arası’, ‘Olba Etabı–Gökler Deresi-Silifke arası’ ile ‘Afrodit Etabı–Silifke-Kilikya Afrodisias (Yeşilovacık)’ şeklinde belirlendi. 4 etap içinde, uzunluğu 7-27 kilometre arasında değişen 38 farklı parkur ve 125 durak belirlendi. Kadim Kilikya Yolu’nu modern çağın imkânlarıyla buluşturmak için ciddi altyapı çalışmaları da gerçekleştiren Büyükşehir tarafından proje kapsamında yürütülen teknik ve dijital altyapı çalışmaları kapsamında ise uluslararası standartlarda Grande Randonnée tarzı işaretlemeler yapıldı, yönlendirme ve bilgilendirme tabelaları yerleştirildi, tanıtım ve yaygınlaştırma için https://kilikyayolu.mersin.bel.tr web sitesi açıldı ve dijital rotalar ile QR kodlar yürüyüşçülerin kullanımına sunuldu. Bu proje, fiziksel olduğu kadar dijital yönüyle de örnek bir destinasyon modeli oluşturuyor.

 

Haberin görüntüsünü indirmek için tıklayınız.